Bir gazete yayınlanan habere göre, bir doktor sokak hayvanlarını sahiplendiğini ve çiftliğine alarak tedavilerini yaptığını öğrenmiş bulunuyoruz. Bu konuda Türk Tabibler Birliği ile görüşülmüş ve kişi şikayet edilmiştir.
TÜRK TABİPLER BİRLİĞİNE
Bir doktorun sokak hayvanlarını sahiplendiğini ve çiftliğine alarak tedavilerini yaptığını basından öğrenmiş bulunuyoruz.
Elbette sokak hayvanlarını sahiplenmek çok olumlu ve desteklenecek bir tutumdur. Ancak tedavilerinin de beşeri tabip tarafından yapılması yasa dışıdır.
Beşeri tabip ilgili basına verdiği demeçte şunları ifade etmiştir: “Çiftliğimde mağdur olmuş, insana özgü şiddete maruz kalmış ve terk edilmiş, yaralanmış hayvanları alıp tedavi edip, burada barındırıyoruz. 7 tane köpeğimiz bu şekilde ve 10’un üzerinde kedimiz var. Aynı zamanda onlara doğal bir ortam hazırladım. Hayvanların buraya çok kolay adapte olduğunu gördük. Kısacası mağdur olmuş hayvanları alıp sahiplenip, tedavi edip burada da baktığımız bir düzenimiz var. Uzun süredir bir hayvan bakımı ve sevgisi üzerinde gerekli teorik ve pratik eğitimler almış biriyim. Bir veteriner kadar olmasa da veteriner klinikleri ile yoğun teması olan biriyim. Hayvanların basit tedavilerini ve rutin bakımlarını burada yapıyoruz. Yani dış parazit bakımları, iç parazit bakımları küçük yaralarının tedavisi. Bir enfeksiyon varsa, ateşi çıktıysa damar yolunun açılmasına kadar rutin bakımlarını burada yapıyorum. Aynı zamanda ben bir cerrah ve hekim olduğum için veteriner arkadaşların da bizlerle bilgilerini paylaşmasıyla zaman içerisinde bakımlarını yapabilir hale geldik.”
İşte bu tedavi ve/veya tedavi etmeyi veteriner hekimlerden bilgi alarak yapmayı ifade etmek, veteriner hekimlik alanının kendisine ilişkin bir yetki ve kamusal yetkinliğin beşeri tabip tarafından kullanıldığını ortaya koymaktadır.
Belirtmek isteriz ki, 6343 sayılı Kanun?un (Değişik: 23/1/2008-5728/185 md.) 68. Maddesinde:
“Bu Kanunun 11 inci maddesinde yazılı vasıfları haiz olmayıp da veteriner hekimlik yapan ve hayvan hastalıklarını tedavi yolunda bulunanlar, altı aydan iki yıla kadar hapis ve adlî para cezasıyla cezalandırılır.” hükmü mer’idir.
Aynı kanunun yollama yapılan 11. Maddesi ise şöyledir:
“Veteriner hekim bulunan şehir, kasaba ve köylerde (Veteriner hekim) olmayanların her türlü hayvan hastalıklarını muayene ve tedavi etmeleri, hayvanlar üzerinde ameliyat yapmaları yasaktır.”
Türk Ceza Kanunu’nun 262. Maddesi de şöyledir:
“Kamu görevinin usulsüz olarak üstlenilmesi
Madde 262- (1) Bir kamu görevini, kanun ve nizamlara aykırı olarak yerine getirmeye teşebbüs eden veya terk emri kendisine bildirilmiş olduğu halde görevi sürdüren kimseye üç aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir.”
Görüleceği üzere veteriner hekim olmayan hiç kimse HAYVANLARA herhangi bir muayene, operasyon ve tedavi yapamaz. Bunlar ancak gerekli eğitimi, formasyonu, mesleki-bilimsel kural ve uygulamaları, deontolojiyi yasal olarak fakülte eğitimleri ve tamamlayıcı eğitimlerle edinmiş; sonrasında gerekli yetki ve ruhsatları edinmiş kamusal meslek olan veteriner hekimin yapabileceği işlerdir.
Hayvanlara doğru tanı ve tedaviyi uygulamanın bilimsel usul-i erkânı bellidir. Açıktır ki bu usul ve erkân eğitimi ve yetkisi olmayan biri alanı bu alana ne kadar yardımcı olursa olsun – hayvanlara yaralı olmak isterken zarar verebilir.
Veteriner hekim vasfına sahip olmayan kişinin bu işlemlere girişmesi – NİYETİ NE KADAR İYİ OLURSA OLSUN- suçtur.
Olayımız, beşeri tıpta profesör ve akademisyen bir kadın doğumcunun, beyin cerrahisi ameliyatı yapmasına benzetilebilir. Niyeti, yasal-kamusal yetki sınırlarının önüne geçemez. Bilakis bu sınırları bilmesi gerekir ve yukarıdaki anlatımlardan da bildiği anlaşılmaktadır.
Belki acil ve yaşamsal bir durumda, veteriner hekime ulaşma süre ve imkanı yok ise, bir ilk yardım zorunlu yardımı yapması düşünülebilir. Ancak şikayet edilenin, aciliyet gerektirmediği açıkça belli biçimde, kameralara poz vererek geniş bir zaman aralığı içinde hayvan sağlığına müdahale ettiği, bunu da – gerekli alan uzmanlığı eğitimine ihtiyaç duymadan- “veteriner arkadaşlarının bilgilerinden öğrendiğini” iddia ettiği görülmektedir.
Tüm bunlar, yasal sınırların aşıldığına delalet etmektedir.
Bu sebeplerle şikayet edilen hakkında disiplinel soruşturma/kovuşturma yürütülmesi talebiyle Kurumunuza başvurmak gereği doğmuştur.
Gereği için bilgilerinize sunarız. Saygılarımızla. 30.09.2021
ANKARA BÖLGESİ VETERİNER HEKİMLER ODASI BAŞKANLIĞI